Dünyanın hazırlıksız yakalandığı korona virüs sessiz sedasız en çok yaşlılar gibi engelliler ve ailelerinin hayatını altüst etti. Yıllardır sosyal yaşama hasret izole yaşayan engelliler tamamen evlerde sabitlendiler. Arkasından on bir ilde yaşanan asrın felaketinde çoğu insan çocuklarını veya engelli, yaşlı yakınlarını bırakıp evden çıkamadıkları için enkaz altında kaldı. Ya hayatlarını ya da uzuvlarını kaybettiler. 

Felaket anında “hani sesimi duyan var mı?” diye bağırarak insanlar aranıyordu. Peki sağır bir birey veya otizmli bir bireyin sesimi duyan var mı sorusuna nasıl cevap verilebilirdi. 

Dünyada hayatın içinde yeteri kadar yer alamayan, göz ardı edilen bir milyar engelli birey ve ailelerine fırsat eşitliği sağlanması için hepimize görevler düşmektedir. Seslerini duyabilmemiz için farkında olmamız, anlayabilmemiz ve görevlerimizi bilmemiz gerekmekte.

İlk yurtdışı seyahatimde sokaklarda caddelerde parklarda çok sayıda engelli gördüğümde şaşkınlık içinde kendi kendime sormuştum. Bu ülkede ne olmuş? Neden bu kadar engelli var? Bizim ülkemizde o dönemde engellilerimiz ne yazık ki evlerde yaşamaya mahkum oldukları için dışarıda görmek mümkün değildi. Yanılsamam ondandı. 

Oysa dünyada ve ülkemizde engel tanımayan birçok engelli birey var. Hiç duymadan yazdığı bestesi ayakta alkışlanan Beethoven, zorluklarla mücadele etme gücünün en büyük örneği olan ve dünya çapında birçok insanı etkileyen biri olan Stephen Hawking, Türk Edebiyatı’na kazandırdığı eserlerle ölümsüzlük katan önemli bir Halk Ozanı Aşık Veysel, 20 yaşından itibaren ölene dek kör yaşamış, çocuklarını hiç görmemiş Gaziantepli eğitim öncüsü Mitat Enç, Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda madalyalar kazanan Sümeyye Boyacı ve birçok başarılı insanın engelleri onlara hiçbir zaman engel olmadı. Hayallerinin peşinden giderek dünyaya değer kattılar.

Pazar günü Asbaşkanı olarak görev yaptığım Engelsiz Gaziantepspor Kulübü maçına gittim. Kulüp Başkanı Hulusi Kalender ile tüm maçlarda ve engellilerle ilgili yaptığı çalışmalarda hep yanında olan sevgili eşi Meryem ve Yönetim Kurulu Üyelerimizle oyuncularımızın maçını heyecanla izledik. 

1,5 yaşında çocuk felci ile sağlık problemi başlayan Matematik Mühendisi Hulusi Kalender “Heyecan olmayan yerde başarı da olmaz” şiarı ile yıllardır engelli bireylerin istihdamı ve sosyal yaşama kazandırılması için sabırla, emekle ve heyecanla çalışmalar yapmıştır. Kurduğu Engelsiz Atölyeler Üretim Tüketim Kooperatifi ile  “Sosyal Sorumluluk” alanında yaptığı çalışmalardan dolayı ödüle layık görülmüştür. Bu atölyelerde Üreten Gaziantep’in ve tabi ki tüm fuarlarımızın çanta ihtiyacı karşılanmakta. Bugüne kadar 7000 bine yakın engellinin istihdamına katkı sağlayan Hulusi Kalender ve yol arkadaşları deniz yıldızı misali “Bak, onun için çok şey değişti” mottosuyla çalışmalarına devam etmekte. 

Engellilerin toplumsal hayata tam katılımlarını sağlamak adına Cumhuriyet döneminde önemli adımlar atan Atatürk'ün mirasına sadık kalarak, engellilere eşit fırsatlar tanımanın ve onları toplumsal hayata tam anlamıyla entegre etmenin yollarını arayarak, Türkiye'nin çağdaş ve ilerici bir toplum olma hedefine ulaşmasına katkı sağlayacağımız günlerde buluşmak üzere…