Vatandaşın, “Vergi Affı” olarak nitelendirmiş olduğu 'Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7326 Sayılı Kanun” Haziran ayı içinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş  bulunmaktadır. Daha önce  kaleme  almış olduğumuz  makalelerde, “Covid Salgını” döneminde işletmelerin mali bilançolarında  bozulmalar meydana  geldiğini, her  ne kadar prensip olarak  “Vergi Af Yasalarının” ,  vergilerini  düzenli ödeyen mükelleflerin psikolojileri üzerinde olumsuz tesirleri olsa da, bu  dönemde kapsamlı  bir  vergi affı yasasının  faydalı olacağını  dile  getirmiştik.

 

Nitekim, Türkiye’nin dört bir tarafında Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve  Sivil  Toplum  Örgütlerinin deglerasyonları ile ülke  genelinde  bir  vergi affı  yasasının çıkması  lüzumu üzerinde  kamuoyu oluştu ve  beklenen bu  yasa Resmi Gazetede yayınlanarak  ticari  hayatın bir  parçası haline  geldi.

Kamuoyunun beklentilerine  cevap olabilecek  nitelikteki   bu  Af Yasasının kapsamı, son  derece  geniş  tutuldu. Ancak , kanundaki bir  takım teknik  kavramlar,  yasa metninin  uzun olması, içerdiği hükümler itibariyle karışık bir sistematiğe  sahip olması  gibi   nedenlerle yeterince  anlaşılmadığını düşündüğümüz bu  yasayı,  dilimiz  döndüğünce  sadeleştirmeye,  herkesin anlayacağı  bir dil ile  izah etmeye gayret  göstereceğiz. 

Peki , Bu Kanun kapsamı  neydi? Avantajları nelerdir?

 

A-KESİNLEİŞMİŞ OLAN BİR TAKIM BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI:

Bu  Kanun,  diğer  Vergi Affı Yasalarında da  yer alan Ödememiş Bulunan Vergi, SGK, Gümrük  Vergileri  ve Belediyelerin  su, atık su, katı atık bedeli gibi  bazı alacakları ile  Kamu  Kurumları  tarafından kesilen  bir  takım  cezaların  taksitle  ödenmesi imkanı  sağlamaktadır.

 

Ancak Af Yasası kapsamında kamuya olan borçların taksitlendirilmesinden yararlanabilmek için,  bu  alacakların  30 Nisan 2021 tarihinden   önceki  dönemlere ilişkin olması  gerekmektedir. Yani,  bu  tarihten  sonraki  borçlar  Af Yasasından yararlanamayacaktır. 

 

Mükellefler ,  borçlarının yapılandırılması kapsamında  peşin  veya taksit  seçeneklerini  tercih edebileceklerdir. Taksit seçeneğini tercih edenler; altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih edebileceklerdir.. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamayacaktır.

 

Borç yapılandırmasında, vadesi  geçmiş vergi, gümrük  vergisi gibi  kamu alacaklarının  asıllarının tamamı ödenecektir. Dolayısıyla  amme  alacağının aslında,  her hangi bir  indirim söz konusu değildir. Ancak, vergi ile  birlikte  vergi aslına  bağlı bir  ceza olarak  kesilen  vergi ziyaı  cezası  varsa tamamen  kaldırılacak,  keza, gecikme  faizi ve  gecikme  zammı  silinip onun yerine kamu  borçlarına  Yurt İçi Üretici Fiat Endeksi  uygulanacaktır. Şunu da  belirtelim ki, Yurt İçi Üretici  Fiyat Endeksi oranları gecikme  faizi ve  gecikme  zammına  göre çok  daha  düşük olduğu için,   faiz yükünün azaltılması açısından çok  büyük avantaj sağlayacaktır.

 Ayrıca,  kamuya  olan  borçların içerisinde  “Vergi  Ziyaı  Cezası” varsa,  tamamen  silineceği için önemli bir avantaj sağlanacaktır. Özellikle vergi  incelemesine  bağlı olarak ortaya çıkan  bir  vergi  borcu  varsa, toplam borç  içinde  vergi  ziyaı  cezasının payı hayli  yüksek olacağından dolayı af  yasası bu  açıdan  büyük avantajlar sağlamaktadır.

  Ancak Af Yasasına  göre;  özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezaları  vergi aslına  bağlı olmayan  ceza kategorisinde yer almakta  ve bu  cezaların %50 si silinmektedir.

 

B-DAVA AÇMA  SÜRESİ  HENÜZ  GEÇMEMİŞ ALACAKLAR İLE  DAVA  AŞAMASINDAKİ ALACAKLAR:

Mükellefe  bir  ihbarname ile  vergi  ceza  ihbarnamesi tebliğ edilmiş,  ancak 30  günlük dava  açma  süresi henüz  geçmemiş ise; Bu Af yasası  kapsamında müracaat edip dava  açma  hakkından  vaz geçilmesi(Feragat Edilmesi) halinde   vergi  aslının yarısı silinecek,  gecikme  faizi, gecikme  zammı da  kaldırılarak, onun  yerine  kalan  vergi aslının yarısına Yİ-ÜFE endekslemesi  uygulanacaktır. Vergi  aslına  bağlı  ceza olan vergi ziyaı  cezası da tamamen silinecek, ancak usulsüzlük ve  özel usulsüzlük  cezaları varsa %75 silinip, kalan %25’i tahsil edilecektir.

Mükellef dava açmış ancak  henüz  bir karar  verilmemişse; yine  yukardaki gibi vergi aslının yarısı silinecek,  gecikme  faizi ve gecikme  zammı silinip  yerine Yİ-ÜFE endekslemesi yapılacak, vergi aslına  bağlı olan vergi ziyaı  cezaları  tamamen kaldırılacaktır.

Bize  göre  vergi  mahkemesinde  açılmış olan  dava   henüz bir  karara  bağlanmamışsa; davanın kazanılma  ihtimalinin  iyi  değerlendirilmesi  gerekmektedir. Zira  kazanılamayacak olan  bir  davadan  feragat edip  af yasasından  yararlanmak  büyük  bir  avantaj  sağlayacaktır..

Af Yasasının bu bölümünden yararlanmak isteyen   mükelleflerin müracaat ederek  dava açmayacakları yönünde  bir  dilekçe  vermeleri veyahut açmış oldukları davadan  feragat etmeleri, diğer  bir  değişle  davalarından  vaz geçmeleri  gerekmektedir.

Vergi Mahkemesinde dava  açılmış ve   bu  dava  kazanılmışsa; Bu davaların, üst  yargı  mercilerinde ya  istinaf  veya  temyiz  aşamasında  yargılama süreçleri  devam etmektedir.  Mükellef,  birinci  derece  mahkeme  olan  vergi  mahkemesinde  bu davayı kazanmış olmasına  rağmen; özel  usulsüzlük  ve usulsüzlük cezaları ile  vergi aslının % 10’nu ödeyecek, geriye  kalan vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve gecikme  zammı silinecek ve  yasadan yararlanması  halinde  yargılama sona  erecektir. 

Açılan Dava vergi  mahkemesinde  kaybedilmiş ve  dava; istinaf,  temyiz veya  karar  düzeltme  aşamasında ise; birinci derece  mahkemede kaybettiği  vergilerin tamamı ile Yİ-ÜFE endeksleme tutarını   ödeyecek, gecikme  faizi, gecikme  zammı ve  vergi ziyaı   cezaları  ise silinecektir. Kaybedilen  özel usulsüzlük ve  usulsüzlük cezalarının da%50’sinin de ödenmesi  gerekmektedir.

Tavsiyemiz;  vergi  mahkemesinde  dava kaybedilmişse; yasanın bu  hükmünden mutlaka  yararlanmaları gerektiği yönündedir. 

 

C-İNCELEME  VE  TARHİYAT AŞAMASINDA OLAN VERGİLER:

              

Kanunun daha  iyi  anlaşılması  açısından;  vergi inceleme  aşamasında olup matrah artırımına  baş vurulmaması hususu veyahut  vergi inceleme  aşamasında  olup, matrah artırımı yapılması durumu ayrı ayrı değerlendirilecektir.  

 

Vergi İncelemesi Başlamış Ancak Matrah Artırımına Müracaat Edilmemesi Durumu: Yasanın yayınlanmasından önce Vergi incelemesi başlamış, fakat mükellef  ilgili yılda matrah artırımından  yararlanmayacaksa, inceleme devam edecektir. İnceleme bittikten sonra ihbarnamenin  mükellefe tebliğinden itibaren 30 gün içinde af yasası çerçevesinde müracaatta bulunulursa vergi  aslının yarısı  silinecek ve  vergi  aslının ödenecek olan yarısına isabet eden kısmına    Yİ-ÜFE endekslemesi uygulanacaktır. Ayrıca,  özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarının %25’ni  ödenip,  geriye  kalan %75’i silinecektir. Keza ,Vergi ziyaı  cezası  ile gecikme faizi tamamen silinecektir.

 

Vergi İncelemesi Başlamış Ancak Mükellef Matrah Artırımından Yararlanmış Olması Durumu: Yasanın yayınlanmasından önce Vergi incelemesi başlamış ve  mükellef,  inceleme  devam ederken; ilgili yılda matrah artırımından  yararlanmak için müracaat ederse; 02 Ağustos 2021 tarihine kadar inceleme bitirilemez ise  incelemeye  devam edilemez. Öte yandan, bu kanunun yayımlandığı tarihten önce eğer Vergi İncelemesi  henüz  başlamamış ise yine  ilgili   yılda  matrah artırımı  yapmak şartıyla vergi  incelemesi  yapılamayacaktır.

Bu  Af yasasında inceleme, raporların  vergi dairesi  kayıtlarına intikal  ettiği  tarihte  sona erer  denilmektedir. Dolayısıyla, incelenmekte olan   dönemle ilgili olarak Vergi Müfettişi  2 Ağustos 2021 tarihine kadar  raporunun bütün süreçlerini tamamlayıp Vergi Dairesine ulaştırmak  zorundadır.  Aksi  taktirde matrah artırımı yapılan yıla  ilişkin  vergi incelemesi  geçerli olmayacaktır. 

 

 

 

 

D- MATRAH ARTIRIMI VE  VERGİ ARTIRMI

Kanun,  Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ve Katma Değer Vergisi ile  bazı gelir ve kurumlar vergisi stopajları için  matrah ve vergi artırımı imkanı sağlamıştır. Matrah ve  vergi artırımı yapılan dönemler için  bazı istisnai durumlar hariç( İade incelemeleri, karşıt incelemeler ,defter ve  belgelerini yok edenlerin incelemesi, sahte  belge  düzenleyenlerin durumu gibi) vergi incelemesi yapılamayacaktır.  Böylece  mükellef, tabir  caizse; matrah artırımı yaptığı yıllar  için  vergi incelmesi açısından sigortalanmış olacaktır.

   Mükellefler, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 takvim yılları için  aşağıda  belirtilen oranlarda matrah ve vergi artırımı  yapabileceklerdir. Şunu  belirtmek isterim ki,  henüz  sona  ermemiş olan 2021 yılı  matrah artırımı kapsamında değildir.

Matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyenler  31 Ağustos 2021 tarihi mesai saati bitimine kadar başvuruda bulunmak  mecburiyetindedirler.

 

1- Kurumlar Vergisi Matrah Artırımı

 

Matrah Artırımı ve Vergi Oranları ile Asgari Artırım Tutarı

Beyan Yılı

Matrah Artırım Oranı

Asgari  Matrah Artırım Tutarı

 Vergi Oranı

 İndirimli Oran

2016

35%

94.000

20%

15%

2017

30%

99.600

20%

15%

2018

25%

105.800

20%

15%

2019

20%

112.400

20%

15%

2020

15%

127.500

20%

15%

 

Matrah artırımı yapılırken dikkat edilmesi gereken önemli  bir konu da şudur ki; Matrah artırımı yapılan  yıllara ait  geçmiş yıl zararlarının sadece % 50’si, izleyen yılların kârlarından mahsup edilebilecektir. Diğer bir  deyişle, matrah artırımı yapılan yıla ilişkin  geçmiş yıl zararlarının yarısı   kullanılmayacaktır. Bu güne  kadar mahsup edilmiş olan geçmiş yıl zararlarına ilişkin ise herhangi bir  düzeltme yapılmayacaktır.

 

2- Gelir Vergisi Matrah Artırımı

 

Matrah Artırımı ve Vergi Oranları ile Asgari Artırım Tutarı

 

Yıl

Matrah artırım oranları

Asgari artırım tutarı (TL)

Vergi oranı

İndirimli Oran

 

 

İşletme hesabı

Bilanço esası ve serbest meslek kazancı

 

 

2016

35%

31.900

47.000

20%

15%

2017

30%

33.200

49.800

20%

15%

2018

25%

35.250

52.900

20%

15%

2019

20%

37.500

56.200

20%

15%

2020

15%

42.500

63.700

20%

15%

 

 

3- Katma Değer Vergisi  Artırımı

 

 Vergi mükellefleri KDV yönünden  vergi artırımını yaparken verdikleri beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamını  baz alacaklardır. Tabloda  gösterilen oranlarda katma değer vergisini artırmaları halinde  belirtmiş olduğumuz istisnai durumlar haricinde ilgili dönemlere ilişkin katma değer vergisi incelemesi yapılmayacaktır. 

 

Katma Değer Vergisi Artırımı

Yıl

Oran

2016

%3

2017

%3

2018

%2,5

2019

%2

2020

%2

 

 

 

E-İŞLETE KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ (STOK AFFI):

Ülkemizde  vergi  affına  en çok ihtiyaç hissedilen nedenlerden biri de işletme  stoklarında meydana  gelen dengesizliklerdir. Bir  çok  mükellefin stokları  kayıt ve  fiili durum açısından tutarsızlıklar arz etmekte,  bu nedenle  de mali  kayıt ve tabloları  gerçek durumu yansıtmamaktadır. Mükelleflerin, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları  kayıtlarına  alarak  gerçek durum ile kayıtlarını uyumlu  hale  getirme imkanı sağlanmıştır. 

Af kapsamında  bildirilen makine,  tesisat ve  demirbaşlar için amortisman ayrılamayacaktır.

Mükellefin ,  kendisi veya ilgili meslek kuruluşunun tespit edeceği  rayiç bedel üzerinden bunları kayıtlarına  alacak ve  %18 tabi makine, teçhizat ve demirbaşlar ile emtia için belirlenen rayiç bedeli üzerinden %9  KDV beyan edecek, %1 ve %8  KDV oranına tabi mallar için ise keza% 0,5 ve  %4 oranında KDV Beyan edip, beyanname  verme  süresi içinde ödemesi gerekmektedir. Diğer  bir değişle  stok affında  taksit ile  ödeme imkanı söz konusu değildir.

Önemli olan husus şudur ki;  makine, tesisat ve demirbaşlar için ödenen KDV indirim konusu yapılamıyor iken, emtia  için stok  affı kapsamında  ödenen KDV, indirim ve  iade konusu yapılabilecektir. Dolayısıyla, mükellefin stok affı kapsamında  emtia  için ödemiş olduğu KDV’nin indirim veya iade yolu ile  tekrar  geri alması imkanı sağlanmıştır.

 

İşletmenin kayıtlarında yer alıp, fiilen işletmede yer alamayan mevcutlar için ise; 31 Ağustos 2021 tarihine kadar fatura  düzenleyip tüm  vergisel yükümlülüklerin yerine  getirilmesi  gerekir. Zira  bunlar kayıtlarda olduğu halde işletmede yer almadığı için satıldığı  var sayılmakta, dolayısıyla  satış için yapılan prosedürlerin tamamının yerine  getirilmesi gerekmektedir.

Stok için en son başvuru  tarihi 31.08.2021 olarak  belirlenmiş olup  bir  uzatma  durumu söz konusu olmadığı taktirde bu tarihe kadar stok affından yararlanmak  gerekmektedir.

 

F-KASA AFFI:

Mükelleflerin en büyük sorunlarında biri de kayıt bazında   iletme kasasının fiktif olarak şişkinlik göstermesidir. Aslında işletme  kasasında fiziki olarak  herhangi  bir  para mevcudu  söz konusu değil iken,  kayıt  bazında hayli  yüksek  miktarda kasa   bakiyesi görülebilmektedir. Çünkü,  işletmelerin fiili ödemeleri ile  resmi  ödemeleri çoğunlukla  örtüşmez ve bu nedenle İşletmenin kasası kayıt  bazında şişer. Bu durum ortaklara borçlar ve ortaklardan alacaklar ve bu hesaplar altında gizlenmiş ilişkili  hesaplar için de söz konusudur. Bu nedenle  bu yasa hükmünün işletme ihtiyaçları kapsamında mutlaka değerlendirilmesi  gerektiğini savunmaktayız.

Mükellefler, kasa mevcutlarını, ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını ve ilişkili diğer hesaplardaki işlemlerini 31 Ağustos 2021 tarihine kadar vergi dairelerine  beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.

Mükellefler  yukarıda belirtilen  işlemlerini düzeltmek için  beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergiyi hesaplayıp ödeyeceklerdir. Kasa  affı kapsamında  ödenecek olan %3 lük  vergi taksitli olarak değil,  beyanname  süresi içinde tek seferde  ödenmek zorundadır.

 

G-İŞLETMEYE  AİT GAYRİMENKULLER İLE  MAKİNE, TESİSİSAT VE  DEMİRBAŞLARIN BEDELLERİNİN GÜNCELLENMESİ:

 

 Af Yasasının 11. maddesi ile   işletmelerin  kayıtlarında  bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi iktisadi kıymetlerini, Yurt -İçi  Üretici Fiyat Endeksi oranında (Yİ-ÜFE) yeniden değerlemeye tabi tutarak,   mali  tablolarında  düşük değerle  yer alan iktisadi kıymetleri güncelleme imkanı sağlanmıştır.

 İşletmeye ait  iktisadi kıymetlerin  yeniden değerlenmesi  sonucu oluşan  artış tutarı üzerinden %2 oranında ilave bir vergi yükümlülüğü doğacak ve bu vergi 3 taksit halinde ödenebilecektir. 

Konuya ilişkin olarak şu hususu  belirtmek isterim ki; işletme  gayri  menkulleri veyahut makine , tesisat ve  demirbaşların bedelleri herhangi  bir  kurum, kuruluş veyahut işletmenin belirleyeceği bir  bedel üzerinden değil, Yİ-ÜFE Endeksi oranında  güncellenebilecektir. Dolayısıyla,  bu konuda, işletme   gayrimenkul ve iktisadi kıymetlerinin   güncel  ve gerçek bedeline  gelecekmiş gibi  düşünmemek ve  beklentileri yüksek tutmamak  gerekmektedir. 

 

Faydalı olması dileğiyle…