“Söğütler yeşillendi

Alleben vakti geldi

Al yorurm leğenini

Edelim çiğ köfteyi” (2)

 

Gaziantep’te kır gezintilerine Sahre, kır gezintisine gitmeğe de “Sahreye Gitmek” veya  “Sahre Etmek” denir. Şimdilerde “piknik” sözcüğü daha çok kullanılmasına rağmen sözcük Antep ağzında güncelliğini korumaktadır. 

 

Sahre için ideal aylar, ilkbahar ve sonbahar ayları olmasına rağmen Gaziantepliler kış aylarının güneşli, ılık ve yağışsız günlerinde de sahreye gitmeye çalışırlar. Sahreler gidilen mevsime, süresine ve katılan gruba göre çeşitli adlar alırlar.  Örneğin, sonbaharda gidilen sahrelere “Gazel Tepeleme” veya “Gazel Çeyneme”, bir günden fazla kalınan sahrelere “Yatılı Sahre”, belli bir meslek grubu tarafından, yılda bir kez düzenlenen sahrelere “Esnaf Sahresi” denilmesi gibi. Ayrıca, “Nevruz” ve “Hıdırellez” gibi özel günlerde   günlerinde gidilen sahreler de vardır.   Sahrelerin bir kısmı kadınlara veya erkeklere yöneliktir ancak ailece gidilen sahreler de vardır. Kadınlara özgü sahrelere; “Mahalle Sahresi”, Kadın Sahresi” ve “Nişanlı Sahresi”, erkeklere özgü sahrelere “Güveyi Sahresi”, “Esnaf Sahresi” ve “Yatılı Sahre”, kadın-erkek birlikte gidilen sahrelere “Uzun Sahre” örnekler olarak verilebilir. 

 

Gaziantep’in eski sahre yerleri arasında; Şıhın Dağı (Sarımsak Tepesi), Hacıbaba, Düztepe, Alleben,  Humanız,  Dutluk,  Kadı Değirmeni,  Sarı Güllük, Değirmen Boğazı,  Maanoğlu ile Değirmiçem arasında kalan Alleben suyunun iki tarafı, semtin çevresindeki  bahçe, bağ  ve  bağ evleri sayılabilir. Mevsimine göre gözde olan yerler için Sarı Güllük ve Dutluk sayılmıştır.  ‘Sarı Güllük’ baharda sarı gülleriyle, ‘Dutluk’ yazın dutlar olduğu zaman çok güzel olmakta, yaza doğru Nurgana, Bebirge, Burç, Sam, Hacer, Kilisecik, Etebek , Beylerbeyi, Battalhüyük ve Kızılhisar gibi köyler tercih edilmektedir. Alleben ve Kavaklık ise Gazianteplilerin her mevsim tercih ettiği en gözde sahre yerleridir. Araştırmacı-Yazar Şakir Sabri Yener “Alleben’in Sahre Yerleri” (3) başlıklı yazısında “Meydan, Karadayı’nın Bostanı, Değirmen Boğazı, Alleben Gazinosu, Bostanarası, İncilipınar’ın Başı, Çitçi Çayırı , Gever Ağzı, Üç Tud, Sarı Güllük’ü sahre yerleri olarak sayar,  her yerin  özelliklerini ayrı ayrı anlatır. 

Sahrede yenilen yemekler sahre çeşitlerine, mevsimlere göre değişir. Ancak köfte, kısır, kuru yemiş ve şireler her zaman gözde yiyeceklerdir. Tercih edilen yemeklerin başında köfteler; (yağlı köfte, çiğ köfte, haveydi köfte, topaçlı köfte, çördüklü köfte vs.) yer alır. Köftelerin yanında mevsimine göre ayran, yarpuz, aşotu, taze soğan (göv soğan), pirpirim (semizotu) çeşitli piyazlar (maş, loğlaz , yumurta ) ve cacık gibi yiyecekler tüketilir. Eğer sahrede uzun kalınacaksa mevsime göre, bahar sahrelerinde keme tavası, bakla tavası, şehriyeli pilav (şariyeli) yahut mercimekli pilav, yaprak dolması, peynir böreği, zeytin böreği vb yemekler de hazırlanır. Yaz ve sonbahar aylarında genellikle dolma, kabak doğraması, fasulye, bamya   gibi yemekler tercih edilmektedir. Kış sahrelerinde genelde ‘Haveydi Köfte’ veya “Topaçlı Köfte” köfte yapılır. Köftelerin yanında   haşlanmış, biberli, salçalı, ekşili bağ yaprağı ve eşgili (turşu) yenir.  

 

Tatlı olarak ilkbaharda taze peynirle yapılan irmik ve un helvaları ile şireler tercih edilir.  Yörede “Sandık Dibi” denilen şirelerin (üzüm sucuğu, bastık, tarhana, dilme) yanı sıra  kuru incir, kuru üzüm gibi yiyecekler her zaman güncelliklerini korurlar. Eğlencelikler, fıstık, badem ve ceviz, kuruyemişler, kavurga, yörede ‘hedik’ denilen kaynatılmış buğday ile nohut veya mısırdan yapılan   bir çeşit çerez de sahrede yenilen yiyeceklerin arasında kendisine yer bulur. 

Erkek sahrelerinin kadın sahrelerinden farkı, genelde pazar günü veya akşam üzeri organize edilmesi, geç vakitlere kadar sürmesi ve çoğunlukla içki içilmesidir. Erkek sahrelerinde hazırlanan yiyecekler, mezeler, çeşitli pratik yemekler, bazen de kebaptır. Güveği sahresi ve esnaf sahresi gibi.  Uzun sahreler genelde erkeklerin organize ettiği süresi birkaç gün, bir hafta veya daha uzun olan sahrelerdir. Masraf çoğunlukla ortaklaşa yani “harifane” karşılanır. Uzun sahrelerde mutlaka, içki ve müzik vardır. Yatılı sahreler genelde bağ evleri veya köylerde gerçekleşir. Yatılı sahrelerde tüketilen yiyecekler daha renkli ve çeşitlidir.  Bazen kurban kesilir. Kebaplar, köfteler, helvalar pişirilir, dönüşte ev sahibi konuklar için   mevsim meyve ve sebzelerinden birer hediye sepet hazırlatır.

 

Sahrede büyükler sohbet edip, yemek hazırlığı ile uğraşırken çocuklar ve gençler kendi aralarında  oyun oynayıp eğlenirler. Büyüklerin oynadığı oyunlar; erkeklerde dama, tavla, mangala,  kadınlarda peçiç gibi oyunlardır. Kadınlar “Papuç Çarpmaç Oyunu “ diye bir oyun oynarlar  ki oyun (4)  daha çok  uzun sahrelerde, yakın aile grupları arasında  oynanmaktadır.  Erkeklerin kır eğlentilerinde sadece oyun oynanmaz, bol bol şarkı, türkü ve maniler söylenir. Gençler ve çocuklar arasında  oynanan oyunların en önemlileri  şöyle sıralanabilir; Tek Adım, Antep Adımı, Halep Adımı, Abedolamaç, Arasını Kestim ( Darabil), Kubbe Çoturum, Bazlambaç (Birlimbir),  Terlik Dolamaç, Tek ve Çıft Dombalak , Sin Sin, Uçtu, Lafla Sahraya Gitmek Uçtu, Bir Balık Kaçtı Oyunu,  Gülle  (Bilye),  Sünger (Sapan) , Çelik çomak, Değnek  Oyunu,  Çıkşa (Yoyo) Değirme (Topaç), El El Üstünde Kimin Eli Var, Hakeke (Sek Sek), Hakeke Sekmek (İp Atlamak), İp İp İlmeden, Çatı Patı, Hür, Ankara Benim, Höngülü Göç (Tahterevalli), Uçurtma, Sulaşma, Orta sıçan.

 

Gaziantep’te 20. Yüzyılın sonlarına doğru değişim hızlanmış eski sahre yerlerinin çoğu bugün   yerleşim bölgeleri olmuştur. Günümüzde evlilik adet ve gelenekleri arasında yer alan nişanlı sahresi, güveyi sahresi gibi pek sahre pek çok sahre anılarda kalmış olup,  bir kısmı da yerlerini kısa gezilere, tatillere bırakmıştır. 

 

Dipnotlar:

  • Gonca Tokuz’un 20. Yüzyılda Gaziantep’in Eğlence Hayatı kitabının Sahreler başlıklı bölümünün giriş kısmından alınmıştır. Bkz.Tokuz, 2002, s.125-133  
  • Cücük Nermin, Sahre Türküsü, Gaziantep Kültür Dergisi, c. 3, s.127
  • Yener, Şakir Sabri, Alleben’de Eski Sahre Yerleri, Gaziantep Kültür Dergisi, c. 13, s. 56
  • Papuç çarpmaç: İki kadın karşılıklı oturur ve ellerine birer ayakkabı veya terlik alırlar. Diğer kadınlar tek sıra olarak iki kadının arasından koşarak geçerler. Bu arada oturan kadınlar ellerindeki papuçlar ile kadınlara vurmaya çalışırlar.