Ömer Asım Aksoy ile ne kadar övünsek yine azdır.  Her Gaziantepli gibi, her dilci gibi, her vatanseverler gibi, her öğretmen gibi, her aydın gibi bende övünürüm adı geçtiğinde. Hele O değerli insan ile aynı şehirde doğmuş olmak.

Yazılarıyla erken tanıştım ama kendisiyle bir geç oldu tanışmamız.  1993 yılında yayımlanan “Gaziantep Yemekleri” adlı derleme kitabım Gaziantep Üniversitesi Vakfı tarafından basılmış ve Vakfa bağışta bulunanlara hediye edilmişti. Tabii Üniversitemizin “Fahri Doktor” u Sayın Aksoy’a da gönderilmişti. Kitabı alınca Ömer Asım Aksoy benimle konuşmak istemiş.   Ahizeyi elime aldım ama o kadar heyecanlıyım ki ne diyecek diye. Beni kitap için kutladı önce. Biraz  Gaziantep yemekleri ile ilgili konuştuktan sonra bana “kitabımda neden su böreğine vermediğimi” sordu. Sayın Aksoy’a sonraki kitabımda ekleyeceğime dair söz verdim. Ne yazık ki aynı yıl Sayın Aksoy’u yitirdik. Söz verdiğim üzere 2002 yılında yayımlanan “Gaziantep ve Kilis Mutfak Kültürü” adlı kitabıma su böreğini ekledim ve kendisini saygıyla andım.

1994 yılında değerli şairimiz Cahit Külebi Gaziantep Üniversitesinin konuğu olarak kentimize gelmişti. O büyük ama mütevazi şair bizden sadece bir tek şey istedi: Sayın Ömer Asım Aksoy’un mezarını ziyaret etmek. Cahit Külebi’nin gözlerindeki yaşları unutmam hiç mümkün değil.

Sayın Ömer Asım Aksoy’un yaşam öyküsünü elbette herkes çok iyi bilir. İlk ve orta öğrenimini Gaziantep’te bitirdi.  1917 yılında Halep Posta ve Telgraf Başmüdürlüğünde yazman olarak çalıştı. 1919 yılında Gaziantep’e döndükten sonra posta telgraf memurluğu yanında Ticaret İdadisinde Türkçe dersleri verdi. 1920 yılında Tıp Fakültesine başladı ama Kurtuluş Savaşı başlayınca okulu bıraktı Antep Savunmasına katıldı. Tıp Fakültesinde o kısa içerisinde öğrendikleriyle direnişçilere yardım etti. Savaş bitti ama Ömer Asım Aksoy’un savaşı ömür boyu sürdü.  Bu savaş ömür boyu sürecek “aydınlanma savaşıydı”.

Cumhuriyet Savcılığı, avukatlık, öğretmenlik, müdürlük, halkevi başkanlığı, yazı işleri müdürlüğü, milletvekilliği, Türk Kurumu üyeliği ve genel yazmanlığı yaptığı görevlerden bazıları. 60’a yakın kitabıyla ve onlarca makalesiyle, yaptığı görevlerle, ödünsüz ve onurlu yaşamı ile herkesi gönendirecek güzel anılarıyla aramızdan ayrıldı.

Sayın Aksoy hakkında ne söylesem, ne yazsam eksik kalacak biliyorum. İzninizle gazeteci-yazar Sayın Sami Karaören’in çok sevdiğim şu cümleleriyle  son vereyim yazıma. “Avukatlık, savcılık, öğretmenlik, gazetecilik, Halkevi Başkanlığı gibi çok önemli görevlerde bulundu. Ama O, asıl dilimizin tutkunudur. Anadan doğma şairler gibi anadan doğma dilciydi Ömer Asım Aksoy.”