Girişimciliğin Türkiye’de ki rolü ve  KAGİDER’in hikayesini bizimle paylaşan Erdem, Gaziantep’in iş potansiyeli ve girişimcilik konusunda Türkiye’nin önemli şehirlerinden birisi olduğuna değindi. “Girişimci krizi fırsata çevirendir” diyerek kriz zamanlarının girişimcilik için en doğru zaman olduğunu vurgulayan KAGİDER Başkanı Emine Erdem ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız sizlerle..

--Kendinizden bahseder misiniz?

İzmir’de, biyokimyacı bir anne ile kimya profesörü bir babanın üç kız çocuğundan biri olarak dünyaya geldim. Babam Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında Atatürk’ün yurtdışına yolladığı parlak öğrencilerden biriydi. Yurtdışından döndükten sonra İstanbul üniversitesi Fen Fakültesi’nde Kimya Bölümü’nü kurmuştu.

Kadın ve erkeğin eşit olduğu veya kadınların kendi ayakları üzerinde durması gerektiği gibi konuların konuşulmaya gerek bile duyulmadığı bir evde büyüdüm. Çünkü iki kız kardeşim ve ben evimizde eşitliği görerek, tanık olarak büyüdük. Başka türlüsünü bilmiyorduk. Kendi hayatımı da bu bilinçle yönlendirdim ve ailemi kurduktan sonra da bu dengeyi hep sürdürdüm.

Öğrencilik yıllarımda ailemizdeki yapının genel geçer bir anlayış olmadığını gördüm, başka kadınlar benim kadar şanslı değildi. Bunu anlayınca sivil toplum çalışmaları içinde yer almam gerektiğine dair kuvvetli bir inanç hissederek kadın mücadelesine dahil oldum. 1988 yılından beri sivil toplum çalışmalarında aktif görev alıyorum.

-İş yaşamınız ve kariyerinizden bahseder misiniz?

Hukukçuyum, 1990’dan 2017’ye kadar Türk Hava Yolları’nda müşavir avukat olarak görev aldım. Bu arada aile şirketimizin de bir parçası oldum, burada hem yönetim kurulu üyesiyim hem de hukuk danışmanlığı görevimi sürdürüyorum.

Profesyonel hayatım boyunca sivil toplum çalışmaları yaşamımın bir parçası oldu. Dile kolay, 30 yılı aşkın süredir kadın hareketinin içinde yer almış biriyim. Önce 1988’de kurulan uluslararası kadın kuruluşu Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu’na bağlı Etiler Soroptimist Kulübü’nün kurucu üyeliğini yaptım. Sonrasında burada sırasıyla Türkiye Başkanlığı ve Avrupa Başkan Yardımcılığı’nı üstlendim. Hâlen Danışma Kurulu üyesi olduğum KADER’in yönetim kurulunda görev aldım. KAGİDER’de ise başkanlık görevinden önce yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum. 2019’dan bu yana KAGİDER Başkanlığı’nı yürütüyorum. Ayrıca Dünya Melek Yatırımcılar Forumu’nda Kıdemli Senatör olarak Türkiye’yi temsil ediyorum. TÜRKONFED Başkan Yardımcılığı, Global Entrepreneurship Network Türkiye (GEN TR) Yönetim Kurulu Üyeliği ve UNESCO Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi üyeliği görevlerimi sürdürüyorum. Haziran 2021’de de Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Yönetim Kurulu başkanı seçildim.

-KAGİDER’in kadınlarımıza katkıları nelerdir? Etki alanlarından ve yol haritanızdan bahseder misiniz?

KAGİDER 2002 yılında 37 kadın girişimci tarafından kuruldu. Bugün Türkiye’de kadın girişimciliği denince ilk akla gelen sivil toplum kuruluşudur. 46 farklı sektörden 400’e yakın üyemiz bulunuyor. Ülkemiz kadınlarını bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde pek çok farklı platformda temsil ediyoruz.

KAGİDER’de hem kadın girişimciliğinin hem de kadın istihdamının artması için çalışmalar yürütüyoruz. Neredeyse 20 yıldır kadın girişimcileri desteklemek, cesaretlendirmek, işlerini güçlendirmek, temel konularda bilgilendirmek, işlerinde yeni fırsatlar yaratmaları için teşvik etmek ve yeni pazarlara erişmelerini sağlamak üzere projeler gerçekleştiriyoruz. Projelerimiz tarımdan kozmetiğe, perakendeden e-ticarete kadar pek çok sektördeki kadın girişimciyi ve girişimci adaylarını kapsıyor. Bu çalışmaların her biri dönüştürücü ve kalıcı bir etkiye sahip.

20.yılımızı kutlayacağımız 2022 yılında kadının ekonomi ve toplumsal hayat başta olmak üzere her alanda güçlenmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 4T stratejimizi sürdürmenin yanı sıra 4D’ye de odaklanacağız. Yani kadının ticarette, tarımda, teknolojide ve toplumsal alanda güçlenmesinin yanı sıra; kadın girişimcilerde dijitalleşmeyi, dayanışmayı, dönüşümü ve dayanıklılığı da destekleyeceğiz.

-Kadın girişimciliğini yaygınlaştırmak adına olan projelerinizden bahseder misiniz?

Biz girişimci veya girişimci adayı olan her kadının destekçisi, yol arkadaşıyız. 20 yıla yakın sürede gerçekleştirdiğimiz onlarca projede pek çok paydaşımızla birlikte, kadın girişimciliğinin %4’ten %13’e yükselmesine önemli katkılarda bulunduk. Dolayısıyla burada, hepsini saymak mümkün olmamakla birlikte, birkaçından bahsetmek isterim.

Kadın girişimcilere, girişimci adaylarına ve profesyonel hayatta yeni olan genç kadınlara yönelik eğitim programlarımız bulunuyor. KAGİDER Pusula ve Düş Ortağım tüm ilgililerin online katılımına açık. ‘İşimi Kuruyorum’ eğitimleri ise yılda dört kez işini kurmuş, büyütmek isteyen girişimcilere yönelik düzenleniyor. Yanı sıra, eşit fırsatlara erişme imkânı olmayan genç üniversiteli kadınlara yönelik ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ programımız var. Sanofi Türkiye ile 11 yıldır sürdürdüğümüz bu program bugüne kadar 1200 mezun verdi.

‘Kadından Al-malı, Memleket Kazanmalı’ mottomuz ile kamu, yerel yönetimler ve özel sektörde tedariklerin kadın girişimcilerden ayapılması için çalışmalar yürütüyoruz. ‘İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı’ projemiz kapsamında ‘Ticaretin Kadınları’ (www.ticaretinkadinlari.com) platformunu kurduk. Mobil uygulaması da olan bu platform yüzlerce kadın girişimcinin ve kadın girişimci derneklerinin bulunduğu bir kaynak. Ürün veya hizmet alımı yapacak özel sektör ve kamu yetkililerinin tedariklerini kadın girişimcilerden yapmasını sağlayan önemli bir araç ve Türkiye’de bir ilk.

IPSOS iş birliğiyle Türkiye’nin kadın girişimci istatistiklerini kamuoyunun bilgisine sunuyor, kamu ile yaptığımız görüşmelerde bu alandaki ihtiyaçların sözcülüğünü yapıyoruz. UPS ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) paydaşlığında sürdürdüğümüz ‘Kadın İhracatçı Programı’ ve DFDS Akdeniz İş Birimi iş birliğiyle yürüttüğümüz ‘Kadın İçin Taşıyoruz’ projeleri ile kadın ihracatçı sayısının artması için çalışıyor, ihracattaki kadın girişimcileri destekliyoruz.

Bu yıl, küresel düzeyde 5 milyon üyeye sahip olan Dünya Girişimci Kadınlar Birliği’nin (FCEM) 68’incisini ilk kez Türkiye’de, İstanbul’da düzenlediği Dünya Kongresi’ne ev sahipliği yaptık.

Bu kapsamda farklı ülkelerden, toplamda 700 milyon Avro’ya yakın sermayeyi temsil eden kadın girişimciyi Türkiye’de ağırlayarak hem ülkemizin tanıtımına destek olduk hem de kadın girişimcilerimize yeni iş fırsatları geliştirmek üzere önemli bir zemin sunduk.

 

Finish paydaşlığında ‘Cesaret Veren Kadınlar’ portalını kurarak, girişimcilikten spora, tarımdan bilime, teknolojiden sanata kadar pek çok alandaki başarılı kadının hikâyelerinin geniş kitlelerce duyurulmasını sağladık.

 

Migros ile tarım, Sephora Türkiye ile kozmetik sektöründeki kadın girişimciler için destekleme kampları düzenledik. Trendyol iş birliği ile hayata geçirdiğimiz “Gelecek Kadınların” projesi ile kadınların e-ticarette daha çok varlık göstermesini destekledik.

 

Garanti BBVA ile birlikte Türkiye’nin farklı illerinde “Girişimci Kadın Buluşmaları” gerçekleştiriyor, yine Garanti BBVA ve Ekonomist ile 15 yıldır “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nı düzenliyoruz. Böylece başarılı kadın girişimcileri birer rol model olarak kamuoyunun dikkatine sunuyor, başka kadınlara ilham ve cesaret veriyoruz.

 

Şirketlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini esas kılacak süreçlerin oluşturulması için ‘Fırsat Eşitliği Modeli’ (FEM) sertifika programını yürütüyoruz. Bugüne kadar 38 şirket bu sertifikayı almaya hak kazanarak, ulusal ve uluslararası kamuoyuna iş süreçlerinde fırsat eşitliği sağladığını kanıtlamış oldu.

Bu projeler ve çok daha fazlası hakkında daha detaylı bilgi almak isteyen okuyucuları internet sitemizi ziyaret etmeye davet ederim: kagider.org

 

-KAGİDER olarak Türkiye’deki kadın girişimci portföyünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Hangi sektörde daha fazla kadın girişimci sayısı fazla?

 

Bahsettiğim gibi KAGİDER bundan 19 sene önce kurulduğunda ülkemizde kadın girişimci oranı %4’tü. Bugün ise %13. Yeterli veya iyi bir seviye mi? Elbette hayır. Kadın istihdamında olduğu gibi kadın girişimciliğinde de kadınların potansiyelinden maalesef yeterince faydalanamıyoruz. Halbuki kadınların ekonomide etkin varlık göstermesi toplumca refah bir yaşantı sürmemizin, kalkınmamızı sürdürülebilir kılmanın olmazsa olmazı.

 

Kadın girişimciler en çok toptan ve perakende ticaret ile imalat alanlarında faaliyet gösteriyorlar. Bu alanları ulaştırma ve depolama sektörü, bilgi ve iletişim, bilimsel ve teknik faaliyetler, idari ve destek hizmet faaliyetleri gibi hizmet sektörünün alt kolları takip ediyor. Kadın girişimciler kadın istihdamının doğrudan bir destekleyicisi olduğu, daha çok kadınları işe aldıkları için bu sektörlerde kadın çalışan sayıları da yüksek.

 

Ülkemizdeki kadın girişimci sayısının yükselmesi için şüphesiz daha fazla destek ve teşvike ihtiyaç var. Kadınların profesyonel hayatta varlık göstermeleri için önlerindeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Bu engellerin en başında da eşitlik ilkesine dayanmayan, erkek egemen ve ön yargılı kültür geliyor.

Buna kadınların bilgiye, finans kaynaklarına ve pazara erişimde karşılaştıkları büyük zorlukları da eklemek gerekiyor.

 

-Kadın girişimciler açısından Gaziantep’i nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Gaziantep iş potansiyeli ve girişimcilik konusunda Türkiye’nin önemli bir ili. Güneydoğu Anadolu’nun bir ticari cümle kapısı. Böyle bir karakteristik özelliği taşıyan bir ilimizde kadın girişimcilerin potansiyelinin de çok yüksek olduğunu söylemeliyim. Bu bizim için çok sevindirici. Ayrıca Gaziantep’in çok değerli kadın girişimcileri de bizim, KAGİDER’in üyeleri arasında yer alıyor. Onlarla gurur duyuyoruz. Henüz üye olmamış Gaziantepli girişimci kadınları da KAGİDER’e bekliyoruz.

 

-KAGİDER’in Gaziantep ile ilgili çalışmaları nelerdir?

 

KAGİDER’in birçok projesinin etkinliklerini her zaman Gaziantep’te gerçekleştirdik, Kadın Girişimci Buluşmalarımızdan, Teknolojide Kadın Hareketi, Genç Fikirler Güçlü Kadınlar gibi birçok projemizde Gaziantep’in müthiş çalışkan, başarılı kadın girişimcileri ile bir araya geldik. Gaziantep Ticaret Odası, Sanayi Odası, üniversiteleri ve tabii ki Sayın Fatma Şahin’in başkanlığını yürüttüğü Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğini her zaman yanımızda hissettik. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin’in kadınların güçlenmesi, kadın girişimcilerin desteklenmesi için şehirde gerçekleştirdiği önemli projeleri yakından takip ediyor ve takdir ediyoruz.

 

KAGİDER, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Sanayi Odası’nın (GSO) ortaklığında faaliyete başlayan Kadın Girişimci Destek Merkezi (KAGİDEM) için kadın girişimci dernekleri katılımıyla imzalanan iş birliği protokolünün imzacılarından biri. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarda kadın girişimcilerin ulusal ve uluslararası ağlara, bilgiye, mentörlüğe ve eğitime ulaşmalarının destekçisi olacağız.

 

Bugüne kadar Gaziantep’te “Kadın Girişimci Buluşmaları” düzenledik. Kadın girişimcileri bir araya getirmek, olası iş birliklerini sağlamak ve farklı sektörlerden başarılı kadın girişimcilerin deneyimlerinin paylaşılmasına aracı olmak için B2B iş günleri gerçekleştirdik.

 

Hâlihazırda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile önümüzdeki dönemde kadın girişimcilerin yeni pazarlara erişimini destekleyecek projeler hayata geçirmek üzere ön hazırlıklarımız sürüyor.

-Koronavirüs salgını döneminde KAGİDER olarak kadın girişimciler adına nasıl önlemler aldınız?

Pandemi sürecinde ağır bir darbe alan kadın girişimcilerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını belirlemek üzere IPSOS iş birliğiyle bir araştırma gerçekleştirdik. ‘Pandemide Kadın Girişimciler’ başlıklı araştırmamızın çıktılarını kamuoyunun bilgisine sunarak, kamu yönetimiyle görüşmelerimizde acil çözüm bekleyen sorunları önerilerimizle birlikte gündeme getirdik.

 

Bu süreçte kadın girişimcilerin dijital dönüşümlerini desteklemek, yeni pazarlara erişmelerini sağlamak, kadın ihracatçı sayısını artırmak ve kadın girişimciler arasındaki dayanışma ağını güçlendirmek üzere pek çok çalışmamız oldu.

 

Yanı sıra, online olarak düzenlediğimiz ‘Dijital Sohbetler’ etkinliklerimizde salgın döneminin zorluklarını birlikte aşmak için kadın girişimcilere gerekli bilgi desteğini sağladık.

-Girişimci olmak isteyen ama adım atmak için cesaret bulamayan kadınlarımıza cesaretlenmesi için neler söylemek istersiniz?

Girişimci krizi fırsata çevirendir. Herkes nasıl yapamayacağını söylerken, onlara nasıl başarılacağını gösterendir. Riskleri gören ama fırsatlara odaklanandır. İş fikrine duyduğu sarsılmaz inancın peşinde kuvvetli bir arzuyla koşandır… Ve bir girişim için ilk adımı atmanın en doğru zamanı kriz dönemleridir.

 İnandıkları bir iş fikri olan kadınlara şunu söylemek isterim: Bugün, başlamak için en doğru gün olabilir.

-Son olarak dergimiz aracılığı ile Gaziantepli kadın girişimcilere mesajınız?

 

Pandemi sonrasında dünya dijitalleşme yolculuğunda baş döndüren bir hızla ilerliyor. Bu hızı yakalamak işlerimizi korumak ve büyütmek için çok önemli. Dijital kanallara yatırım yapmakta ve nakit akışını çok dikkatli yönetmekte fayda var.